İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında düzenlenen operasyonlarda bugüne kadar yüzlerce çalışan hakkında işlem yapılırken, 53 kadın hakkında gözaltı kararı verildi; bunlardan 15’i tutuklandı. Soruşturmalar, yerel yönetimlerdeki kadın temsili ve siyasi katılımın kriminalize edilip edilmediği yönünde kamuoyunda yoğun tartışmalara yol açtı.

19 Mart’tan bu yana süren operasyonlar, sadece kurum içi değil, belediye ile ilişkili özel sektör temsilcilerini de kapsıyor. Tutuklananlar arasında İBB daire başkanlarından özel kalem müdürüne, zabıta müdüründen medya yöneticilerine kadar farklı görevlerde bulunan kadınlar yer alıyor.

“Bu bir yargılama değil, cezalandırma”

Tutuklu kadınlardan İpek Elif Atayman, Kurban Bayramı öncesi Silivri Cezaevi’nden Afyon Cezaevi’ne sevk edildiğini ve burada insanlık dışı muamelelere maruz kaldığını açıklamıştı. 72 gün boyunca hücrede tutulduğunu, sevk sırasında kelepçeli şekilde bir metrekarelik kapalı alanda 7,5 saat taşındığını, Afyon’da ise yerde yatmak zorunda bırakıldığını duyurmuştu.

Benzer şekilde, Elçin Karaoğlu’nun Tekirdağ Karatepe Cezaevi’ne sevk edildiği, Elif Güven ile Fatoş Pınar Türker’in ise hangi cezaevine gönderildiğine dair bilgi paylaşılmadığı öğrenildi.

Tepkiler

Gözaltılar ve tutuklamalar, sosyal medyada da geniş yankı buldu. #kadınlaraözgürlük etiketiyle binlerce kullanıcı destek mesajı paylaşırken, kadın hakları örgütleri, STK’lar ve muhalefet temsilcileri, kadınların siyasi faaliyetleri nedeniyle hedef alınmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Kadınların siyasi ve kamusal alandaki varlığının kriminalize edilmesine karşı çıkanlar, bu sürecin Türkiye'de kadın temsiliyetine ciddi zarar verdiğine dikkat çekiyor.

Dilek İmamoğlu’ndan Emine Erdoğan’a açık mektup

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu da bayram öncesinde, Emine Erdoğan’a açık bir mektup yazarak tutuklu kadınların ailelerinden ve çocuklarından koparıldığını, yaşananların vicdanları yaraladığını söyledi.